-
1 عطف
Iعَطَّفَ1. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmekIIعَطَفَ1. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmekعَطْف1. eğiklikAnlamı: eğik olma durumu, yamukluk2. eğimAnlamı: eğilmiş olma durumu3. bükümAnlamı: bükmek işi4. sevecenlikAnlamı: şefkat5. merhametAnlamı: acıma6. meyilAnlamı: eğiklik, eğim, akıntı7. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme8. kat9. eğilişAnlamı: eğilmek ışı veya biçimi10. acımaAnlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet -
2 لفت
Iلَفَتَ1. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmek2. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek3. kıvırmakAnlamı: bükmek4. bükmekAnlamı: kıvırmakIIلِفْت1. küçük şalgamAnlamı: yağ şalgamı2. kolzaAnlamı: turpgillerden, yağlı tohumlu mevsimlik bitki3. şalgamلَفَّتَ1. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmek -
3 لوى
Iلَوَّى1. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmek3. kıvırmakAnlamı: bükmek4. güçleştirmekAnlamı: güç duruma getirmekIIلَوَى1. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmek3. kıvırmakAnlamı: bükmek4. bükmekAnlamı: kıvırmak -
4 قوس
Iقَوْس1. tonoz2. kemerAnlamı: tonos bağlantı3. kavisAnlamı: eğmeç, yay4. parantez5. tak6. yayAnlamı: ok atmaya yarayan aletIIقَوَّسَ1. çarpıtmakAnlamı: gerçek anlamından saptırmak, çarpık duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmek3. eğrilmekAnlamı: eğri duruma gelmek4. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek5. kamburlaşmakAnlamı: kambur duruma gelmek6. yamulmakAnlamı: yamuk duruma gelmek, eğrilmek -
5 طوى
IطَوًىaçlıkAnlamı: aç olma durumuIIطَوَى1. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmek3. katlamakAnlamı: üst üste kat biçimde bükmek4. kıvırmakAnlamı: bükmek5. bükmekAnlamı: kıvırmak6. bütünlemekAnlamı: eksiksiz duruma getirmek, tamamlamak -
6 عصل
-
7 عوج
-
8 قنطر
-
9 اطوى
اِطَّوَى1. kaçmakAnlamı: bir yere saklanmak2. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek3. saklanmakAnlamı: kendini saklamak
См. также в других словарях:
eğmek — i, er 1) Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek Ağır ağır başını eğip yere baktı ve boynunu büktü. Y. Z. Ortaç 2) Sert bir cismi bükmek … Çağatay Osmanlı Sözlük